Medya endüstrisinin akışa ve dijital sunumlara geçiş sürecinde zorluklarla karşılaşan şirketin CEO’su Bob Iger, bu konuda CNBC’ye konuştu. Şirketin sözcüsü Bob Chapek’in 2024′e kadar olan iki yıllık sözleşmesi iptal edildikten sonra, Iger Kasım ayında şirketin başına geri dönmüştü.
Iger, CNBC’ye verdiği röportajda, şirketin karşı karşıya olduğu zorlukları değerlendirmenin en önemli görev olduğunu belirtti. Disney, yayın istasyonu ABC‘den ESPN gibi kablo TV kanallarına kadar bir dizi TV ağına sahip.
Iger, Disney’nin geleneksel TV işine ilişkin olarak “geniş kapsamlı” düşüneceğini ve ağların olası bir satışına kapıyı açık bırakacağını belirtti. Iger, bu ağlardan gelen yaratıcılığın Disney için önemli olduğunu söyledi, ancak ağların Disney’nin temel faaliyetleri olmayabileceğini belirtti.
Ancak kablo TV kanalı ESPN ayrı bir durumda. Bu konuda Iger, Disney’nin stratejik bir ortak bulma konusunda açık olduğunu ve bunun ortak girişim veya sahiplik payı devri gibi bir şekilde gerçekleşebileceğini belirtti.
Iger, şirketten ayrıldığında geleneksel TV’nin geleceğini “çok kötümser” bir şekilde öngördüğünü ve dönüşünden bu yana düşüncelerinde haklı olduğunu ve durumun beklentilerinden daha kötü olduğunu söyledi.
Iger, Faber ile Şubat ayında yaptığı son röportajda, şirkette önemli bir yeniden yapılanma duyurduktan kısa bir süre sonra Disney’ye geri dönmek konusunda “bir sorumluluk hissi” olduğunu ve tercihinin iki yıllık sözleşmesini tamamlamak olduğunu belirtmişti.
Dönüşünden sonra Iger’ın en önemli eylemlerinden biri, şirketin yeniden yapılanmasına ilişkin oldu. Disney, içerik, yayın ve medya operasyonlarının çoğunu içeren Disney Entertainment, ESPN bölümü ve parklar, deneyimler ve ürün birimi olmak üzere üç segmente ayrıldı.
Bu, Iger’ın dönüşünden sonraki aylarda yaptığı en önemli eylemlerden biriydi. Disney, içerik (spor hariç) konusunda 3 milyar dolar ve diğer masraflardan olmak üzere toplamda 5,5 milyar dolarlık maliyet kesintisi yapacağını duyurdu. Şirket, 7.000 kişiyi işten çıkarmayı planladı.
Iger’a bir sonraki halefini bulma görevinin yanı sıra, Disney’nin akış işini karlı hale getirme görevi verildi. Geçen yıl, tüm medya şirketlerinde, akışın nasıl karlı hale getirileceği üzerine odaklanıldı, özellikle akış devi Netflix’in abone kaybı yaşaması ve ardından gelir elde etmek için reklam destekli akış ve şifre paylaşımına sınırlama getirmesiyle ilgili olarak.
Şirket, son çeyrekte Wall Street tahminlerine uygun gelir ve kar elde etti, ancak ana akış hizmeti Disney+’ta 4 milyon abone kaybetti.
Bu abone kayıpları, Iger’ın Mayıs ayında düşük sayıların fiyat artışlarından kaynaklanmadığını belirttiği fiyat artışlarıyla dengelemeye çalışıldı. Bunun yerine, akış konusunda daha fazla artış potansiyeli olduğunu ve müşterileri reklam destekli seviyeye yönlendirerek karlılığa ulaşmayı amaçladığını söyledi.
Disney+, daha fazla abone çekmek ve daha ucuz, reklam destekli seviyesine yönlendirmek için şirket geçen çeyrekte Hulu içeriğini Disney+‘a ekleyeceğini duyurdu.
Iger, birleşik bir platformun artan reklam potansiyeline atıfta bulunarak bu hamlenin arkasındaki nedeni açıklamıştı.
Disney, Hulu’nun tamamını satın alıp almayacağı konusunda değerlendirme yapıyordu. Şirketin %66 hissesine sahip olduğu Hulu’nun geri kalan hissesinin 2024‘ün başında Comcast tarafından Disney’ye satılması muhtemeldir.
Disney, mali üçüncü çeyrek kazançlarını 9 Ağustos’ta piyasa kapanışından sonra açıklayacak.
