Cambridge Üniversitesi’ndeki bilim insanları, kuantum mekaniği alanında temel bir ilke olan dolaşıklık kavramını kullanarak, eğer mümkün olsaydı zaman yolculuğunun nasıl işleyebileceğini taklit etmeye çalıştılar.
Bu çalışma, bir örnek üzerinden anlatıldığında şu şekilde açıklanabilir: Diyelim ki bir hediye göndermek istiyorsunuz ve bu hediye üçüncü günde alınmalı. Ancak hediye almak istediğiniz kişinin istek listesi size ancak ikinci günde ulaşıyor. Bu nedenle kronolojik sıraya göre, hediyeyi seçmeniz ve göndermeniz imkansızdır. Araştırmacılar, kuantum dolanıklığı manipülasyonunu kullanarak, bu senaryoyu simüle ederek birinci günde gönderilen hediyeyi ikinci gündeki bilgilere göre değiştirebildiklerini gösterdiler.
Ancak bu çalışma, gerçek bir zaman yolculuğu makinesi inşa edildiği anlamına gelmiyor. Araştırmacılar, bu sadece başarılı bir simülasyon olduğunu ve gerçek geçmişi değiştirme yeteneğini yansıtmadığını belirtiyorlar. Ayrıca, bu simülasyonların sadece zamanın yüzde 25’inde geçmişi etkileyebildiğini ifade ediyorlar.
Başyazar David Arvidsson-Shukur, bu çalışmanın aslında bir zaman makinesi yaratmaktan çok, kuantum mekaniğinin derinlemesine bir anlayışını vurguladığını belirtiyor. Geçmişi geriye dönüp değiştirme yeteneği sunmasa da, bu tür simülasyonlar geleceği şekillendirme ve daha iyi sonuçlar elde etme konularında daha fazla anlayış sağlayabilir.
Sonuç olarak, bu çalışma kuantum fiziğinin bazı karmaşık özelliklerini kullanarak geçmişi simüle etmeyi başardı, ancak gerçek bir zaman makinesi oluşturulmadı ve zamanın geriye dönmesine ilişkin bilim kurgu konseptleri bu çalışma ile karıştırılmamalıdır.